Mehmet Sezgin Sarı
…gürültüyle indirilmiş bavuldan arta kalan…
ibrahimli bir şehir yakıyordur
suya dokunur sesin
kırk kez okunmuş dualar hâlâ bakir
bu kumsaldan ötekine
taşınır durur
izinde kış
izinde bulutların çarpıştığı
prospektüsü okunmamış bir miattan
geriye sayar
duymadığın bir arkla dolaştığında su
görmediğin keşişle dünya
bazı şeyler yarım kalır
-bazı şeyler yarım kalmak için
bilmediğin dillerde nasıl yazılır-
kalbinde gizlemediğin öğle sonu güzergahı
ayın kemikleri düşer gibi üstüne
izinde bir beyazın alacalı günahı
ikirciklere kesilmiş iki leke gözlerin
boşluklarını dolduran sonsuzluk erki
hüzün
ölü dillerle kaplı aşk şarabıdır
ısırgan dağlamış gibi dokunduğun yeri
hiçbir şey değişmemiş