Umut

Hüseyin Bul

Aldım karşıma bir güzel konuştum

bak dedim: sen beni çok yoruyorsun

-sen beni çok ciddiye alıyorsun dedi

elini de omzuma koyma!

bütün zamanımı sana veriyorum

bir elim mi ağır geldi dedim

-ağır olan elin değil, beklentilerin

ben senin çocukluğunu bilirim dedi

çocukları karıştırma şimdi

bütün çocuklar aynı, bütün çocuklar zorba

-düştükçe ben kaldırdım seni

kalktıkça inat ettin düşmeyeceğim diye

oysa ne var ki düşmekte

öğrendiklerin ayağa kalkarken…

beni ayağa kaldıran sen değil(s)din

hayatta kalma içgüdüsüydü

bana düşmekten bahsetme

dizlerimdeki senin eserin

-kolundakileri de ben mi çizdim

nankörlük etme!

sıkıca tutmasaydım bileğinden

kirazların rengini görmeyecektin

belki de haklısın, can kulağıyla seni dinleseydim

şimdi sen dinleyecektin beni

-ben, ben… kaldır kafanı biraz

bak her kuşun sesi farklı

sivrisinekler bile suyun peşinde

şu çöpçüye bak ; şehrin oburluklarını

kırgınlıklarını süpürüyor.

bak şu balkondaki kadına

bütün o hazırlığı bir gecelik aşk için ya(ş)pıyor.

balıkların küstüğünü gördün mü?

golsüz geçse de maçların tekrarı var.

işte sen bundan dolayı beni yoruyorsun

her seferinde yüreğime umut ekiyorsun

ve ektiğini biçeceğini sanıyorsun.

-kes sesini! Bir gölgen olduğu sürece

ona sahip çıkacaksın.

bırak kolumu…