Emily Dickinson – Çeviren: Haden Öz
Ben Hiç kimseyim! Peki ya sen kimsin?
Sen de mi – Hiç kimse – sin?
Öyleyse ikimizden bir çift olur
Kimseye söyleme! Adımız çıkar – Bilirsin işte!
Emily Dickinson – Çeviren: Haden Öz
Ben Hiç kimseyim! Peki ya sen kimsin?
Sen de mi – Hiç kimse – sin?
Öyleyse ikimizden bir çift olur
Kimseye söyleme! Adımız çıkar – Bilirsin işte!
Dunya Mikhail – Çeviren: Davud Yıldız
Dediler ki: Zaman geçmez.
Sadece gider başka bir yere
Yolunu kaybetmiş bir köpek gibi.
Zamanın gittiği yeri aramak için
Çıktığım yolculukta,
Harcadım ömrümün yarısını.
Dilek Özkan
giderken göğü de aldın sırtına
beni bu zamanın kirli soysuz ellerine bıraktın
“hak edilmiş hüzünlerimiz olacak mı bizim de
hak edilmiş hüzünlerimiz
hak edilmiş”
Haden Öz
gidiyorsun, git!
bahçemize diktiğimiz fidanları sularım ben
toprağı çapalar, ayrık otlarını ayıklarım
kıvrılıp uyurum toprağın koynunda
gün ağarmadan kalkar dua ederim
Aynur Uluç
dediler bir ev varmış
hayli ara sokakta
ben her gün oralardan geçerim
burnuma hediyemdir güllerin dem kokusu
Sara JanA.
yadırgayışın incittiği yerdeyiz
sesimiz yankımıyor
çıplak tepeden
susuz vadiden.
tüketirken bittiğimiz insanlığın göğünden
mülteciler geçiyor..
Muhammed Murat
İçinde veya dışında, mutluluk gördüğün güler yüzlerde
İnsan içini ısıtan ve kapkaranlık yerlerde aydınlık saçanlarda
Hiç tanımadığın annelerden dua aldığında
Hiç görmediğin çocukları sevindirip güldürdüğünde
Var olmayan insanların hatıralarına sahip çıktığında
Hüseyin Bul
Aldım karşıma bir güzel konuştum
bak dedim: sen beni çok yoruyorsun
-sen beni çok ciddiye alıyorsun dedi
elini de omzuma koyma!
bütün zamanımı sana veriyorum
bir elim mi ağır geldi dedim
Furuğ Ferruhzad – Çeviren:Haşim Hüsrevşahi
İbrahim Golestan’a
tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir
seni, kendinde tekrarlayarak
çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek